Dulkadiroğlu Belediye Başkanı Mehmet Akpınar, “Zillet Çağı” başlığıyla kaleme aldığı yazısında, Gazze’de yaşanan insanlık dramına, Müslümanların içinde bulunduğu zorluklara ve toplumdaki duyarsızlığa dikkat çekti. Akpınar, yazısında hem dini referanslarla hem de edebi bir üslupla insanlara mesajlar verdi.
“Eve girmek, sofraya oturmak istemiyorum…”
Başkan Akpınar yazısında, yaşanan acılardan ötürü günlük hayatın sıradan akışına devam etmenin ağır bir vicdan muhasebesi doğurduğunu ifade ederek şunları dile getirdi:
“Eve girmek istemiyor gönlüm…
Sofraya oturmak istemiyorum…
Buzdolabını açtığımda çeşit çeşit yemekler değil, Gazze’nin aç, susuz ve gözleri yaşlı çocuklarıyla karşılaşıyorum. Sofraya oturduğumda ise gözümün önüne açlıktan mecalsiz kardeşlerim geliyor.”
“Komşusu açken tok yatan bizden değildir”
Akpınar, İslam’ın temel öğretilerine dikkat çekerek Hz. Peygamber’in “Komşusu aç iken tok yatan bizden değildir” hadis-i şerifini hatırlattı. Ayrıca Kur’an-ı Kerim’den Nisa Suresi 75. ayeti hatırlatarak, mazlumlara sahip çıkmanın her Müslümanın sorumluluğu olduğunu belirtti:
“Size ne oldu da Allah yolunda ve ‘Rabbimiz, bizi halkı zalim olan bu şehirden çıkar, bize tarafından bir sahip gönder, bize katından bir yardımcı yolla!’ diyen çaresiz erkekler, kadınlar ve çocuklar uğrunda savaşmıyorsunuz?”
“Diller lal oldu, yürekler lal oldu”
Toplumun duyarsızlığına dikkat çeken Mehmet Akpınar, insanların yaşanan zulme karşı sessiz kalmasını şu ifadelerle eleştirdi:
“Diller lal oldu… Hele bir de yürekler lal oldu ki sormayın gitsin. Sanki kimse konuşmaz oldu, kimse duymaz oldu, kimse görmez oldu…”
“Hadis: Kötülüğü eliyle, diliyle, kalbiyle değiştirmek…”
Başkan Akpınar, Müslümanların zulme karşı tavır alması gerektiğini vurgulayarak Hz. Peygamber’in şu hadisini hatırlattı:
“Kim bir kötülük görürse, onu eliyle değiştirsin. Şayet eliyle değiştirmeye gücü yetmezse, diliyle değiştirsin. Diliyle değiştirmeye de gücü yetmezse, kalbiyle buğzetsin. Bu da imanın en zayıf derecesidir. Kalp ile buğzetmek yoksa, bunun ötesinde iman yoktur.”
“İllet, kıllet, zillet…”
Mehmet Akpınar, Müslümanların içine düştüğü durumu “İllet, Kıllet, Zillet” kavramları üzerinden değerlendirdi. Üstad Necip Fazıl Kısakürek’in sözlerini hatırlatarak şu yorumda bulundu:
“Ya hastayızdır ya pulsuzuzdur yahut dünyanın hakareti üzerimizdedir. Bu üç hassa çoktan beri Müslümanların vasfı… Bugün ise hepsi birden üzerimizde. Aslında küfre ait olan bu vasıflar, yolumuzu bulamamaktan ve görevimizi yerine getirememekten kaynaklanıyor.”
“Tek kelime: Allah”
Akpınar yazısını şu sözlerle tamamladı:
“Tek kelime… Allah…
Son söz; iman etmeye ve mücadele azmiyle cihad etmeye devam etmek…
Durun kalabalıklar, bu cadde çıkmaz sokak!
Haykırsam, kollarımı makas gibi açarak:
Durun, durun, bir dünya iniyor tepemizden,
Çatırdılar geliyor karanlık kubbemizden…”
“Zillet yılı” vurgusu
Mehmet Akpınar, yazısını “Selam ve dua ile kalınız” ifadesiyle noktalarken, 2025 yılını “Zillet yılı” olarak nitelendirdi.
News
