Türkiye ekonomisinin temel direklerinden biri olan tekstil ve hazır giyim sanayi, artan üretim maliyetleri ve uluslararası rekabet karşısında ciddi bir krizle karşı karşıya. Sektörde yaşanan daralma, hem ekonomik hem de sosyal açıdan büyük tehditler barındırıyor.
Artan Maliyetler Üretimi Yurt Dışına Kaydırıyor
Son yıllarda tekstil sektöründe hammadde, enerji, işçilik ve lojistik gibi temel giderlerde yaşanan ciddi artışlar, üreticilerin rekabet gücünü zayıflatıyor. Türkiye’deki üretim maliyetlerinin yükselmesi, birçok yatırımcının ve sanayicinin rotasını daha düşük maliyetli üretim imkanları sunan Çin, Bangladeş ve Mısır gibi ülkelere çevirmesine neden oldu. Bu durum, ülke içinde üretimin azalmasına, fabrikaların kapanmasına ve iş gücü ihtiyacının düşmesine yol açıyor.
İstihdam Tehlikede: Binlerce Kişi İşsiz Kalabilir
Tekstil ve konfeksiyon sektörü, Türkiye’de milyonlarca kişiye doğrudan ve dolaylı istihdam sağlayan bir alan. Ancak üretimin yurt dışına kayması, özellikle tekstil üretiminin yoğunlaştığı şehirlerde işsizlik oranlarını artırma riski taşıyor. Sektördeki bu daralma, ailelerin gelirini etkilediği gibi şehirlerin sosyo-ekonomik yapısını da tehdit ediyor.
Deprem Bölgesi Kahramanmaraş’ta Durum Daha Da Kritik
Kahramanmaraş, uzun yıllardır Türkiye tekstil sanayisinin önemli merkezlerinden biri olarak öne çıkıyor. Ancak 2023’te yaşanan büyük deprem felaketi, bölgedeki üreticilere ve çalışanlara ağır darbe vurdu. Fiziki altyapının zarar görmesi, birçok işletmenin faaliyetlerini durdurmasına yol açarken; bir yandan da artan sektör baskıları, Kahramanmaraş’taki üreticileri ve emekçileri çifte zorlukla karşı karşıya bıraktı.
Bu tablo karşısında, bölge sanayicileri yeniden ayağa kalkmak için acil ve etkili destek politikalarına ihtiyaç duyuyor.
Yapısal Reformlar Şart: Devlet Desteği Hayati Önem Taşıyor
Sektör temsilcileri, mevcut krizin aşılabilmesi için kapsamlı ve kalıcı çözümler gerektiğini vurguluyor. Devlet desteklerinin artırılması, finansmana erişimin kolaylaştırılması, enerji maliyetlerinin düşürülmesi ve vergi yüklerinin dengelenmesi gibi adımların, hem mevcut işletmeleri koruyacağı hem de yeni yatırımların önünü açacağı ifade ediliyor.
Bu çerçevede, özellikle deprem bölgesinde faaliyet gösteren üreticilere özel teşvik paketlerinin hazırlanması, sadece yerel ekonominin değil, ulusal ekonomik dengenin de korunması açısından kritik bir öneme sahip.
Sadece Ekonomik Değil, Sosyal Açıdan da Stratejik Bir Sektör
Tekstil ve hazır giyim sektörü, yalnızca üretim ve ihracat açısından değil, aynı zamanda sosyal istikrarın sağlanması açısından da stratejik bir değer taşıyor. Düşük gelirli hanelerin geçim kapısı olan bu sektördeki her daralma, toplumsal huzuru da zedeleyebilir.
Mustafa Çiçek’ten Sektör İçin Güçlü Çağrı
Kahramanmaraş Terziler ve Konfeksiyoncular Odası Başkan Adayı Mustafa Çiçek, sektörün içinde bulunduğu zorlu sürece dikkat çekerek şu değerlendirmede bulundu:“Sadece ekonomik verilerle değil, sosyal sonuçlarıyla da çok ağır bir tabloyla karşı karşıyayız. Özellikle Kahramanmaraş gibi hem depremle sarsılmış hem de sanayide güçlü olan şehirlerde, sektör temsilcileri olarak dayanacak gücümüz kalmadı. Devletimizin, üreticisine sahip çıkması, istihdamı koruması ve sektörün rekabet gücünü artırması için acil adımlar atması gerekiyor.”
News
