Başkonuş Sersem Yaylası Koruma Platformu’ndan doğa nöbeti: “Rant için değil, doğamız için buradayız!”
Kahramanmaraş’ın doğal cennetlerinden biri olan Sersem Yaylası, çevresine çekilen tel örgüler nedeniyle tartışmaların odağına yerleşti.
Bölgedeki gelişmelere tepki gösteren Başkonuş Sersem Yaylası Koruma Platformu, bugün Sersem Yaylası’nda geniş katılımlı bir basın açıklaması düzenleyerek sesini duyurdu.
Etkinliğe CHP ve Yeniden Refah Partisi temsilcileri, Platform Başkanı Orhan Ermeydan, Topçalı ve Suluyayla Mahalle muhtarları ile çevre köylerden gelen çok sayıda vatandaş katıldı.
“Yüzyıllardır koruduğumuz doğamızı kaybetmek istemiyoruz”
Platform adına yapılan açıklamada, Sersem Yaylası’nın doğal yapısının yok edilmemesi gerektiği vurgulanarak, mücadelenin tamamen çevresel duyarlılıkla yürütüldüğü ifade edildi.
“Bugün burada olmakla büyük bir başarıya imza attık. Çocuklarımız bir gün bize ‘Siz neredeydiniz?’ diye sorduğunda, ‘Biz buradaydık, bu doğayı koruduk’ diyebilmek için toplandık.
Başkonuş’un Sersem Çayırı tel örgülerle çevrilip yok edilmek isteniyor. Biz bu eylemi bir şahsa, kuruma veya işletmeye karşı değil, tabiatın korunması için yapıyoruz. Ne siyasi bir amacımız, ne de kişisel bir çıkarımız var.”
Katılımcılar, amaçlarının “yasalar çerçevesinde hak aramak” olduğunu, ancak bu süreçte tehdit edilmek istemediklerini de vurguladı.
“Bu devlet bizim, devlet biziz. Başkonuş ve Sersem yüzyıllardır köylülerinin korumasıyla bu güzelliğini korudu. Bugün burada, geçmişimize ve çocuklarımıza olan borcumuzu ödemek için toplandık.”
“Sorularımıza hâlâ net cevap verilmedi”
Basın açıklamasında, platformun bugüne kadar çeşitli kurumlarla yaptığı görüşmelerin sonuçları da paylaşıldı.
Platform temsilcileri, özellikle şu sorulara henüz tatmin edici yanıt alamadıklarını belirtti:
1.Başkonuş Dağı’nın 49 yıllığına özel bir şirkete verilip verilmediği,
2.İşletmecinin köy yollarını bariyerlerle kapatma yetkisi olup olmadığı,
3.Sersem Yaylası’na çekilen tel örgülerin amacı,
4.Yüzyıllardır mera olarak kullanılan alanın neden “orman içi alan” statüsüne geçirildiği.
Platform temsilcileri, bu gelişmelerin köylülerin yaşam alanlarını kısıtladığını ve hayvancılık faaliyetlerini tehlikeye attığını dile getirdi.
Yeniden Refah’tan Destek: “Bu halkın sesi olmaya geldik”
Basın açıklamasına katılan Yeniden Refah Partisi Kahramanmaraş İl Başkanı Muhammed Aydoğar, platformun çağrısına destek vererek bölgedeki sürece dair önemli açıklamalarda bulundu.
Aydoğar, konunun kendilerine köylüler tarafından iletildiğini belirterek şu ifadeleri kullandı:
“Bu mesele bize muhtarlarımız ve bölge halkı tarafından ulaştırıldı. Biz de kamu kurumlarıyla görüşerek süreci araştırdık. Öğrendiğimiz kadarıyla, bu bölge 2008 yılına kadar mera olarak kullanılmış, 2014’te Başkonuş Tesisleri’ne kiraya verilmiş.
Ancak 2021 yılında Sersem Yaylası da bu kiralanan alanın içine dahil edilmiş. Şimdi soruyoruz: Bu genişleme hangi gerekçeyle ve neden ihaleye çıkılmadan yapıldı?”
“Endemik bitkiler bahanesiyle alan genişletilmiş”
Yeniden Refah Partisi İl Başkanı Aydoğar, Orman Bölge Müdürlüğü yetkilileriyle birebir yaptığı görüşmede aldıkları bilgileri de paylaştı.
“Orman Bölge Müdürlüğü yetkilileriyle görüştüm. Burasının lavanta gibi aromatik ve endemik bitkilerin yetiştirileceği bir alan olarak planlandığını, bu projeyi bizzat Orman Bölge Müdürlüğü’nün uygulayacağını söylediler.
Burada dikkat çekici olan şu: Bir şahsa kiralanmış bir alanda neden devletin ve milletin kaynakları harcanıyor? Eğer bu alan özel işletmeye verilmişse, neden yatırım kamu tarafından yapılıyor? Bu sorunun cevabını Kahramanmaraş halkı adına istiyoruz.”
Aydoğar, sürecin şeffaf yürütülmesi gerektiğini belirterek, köylülerin yol hakkı ve hayvancılık faaliyetlerinin güvence altına alınması gerektiğini vurguladı.
“Sersem Yaylası bizim geçmişimizdir”
Platform Başkanı Orhan Ermeydan da yaptığı konuşmada, bölgenin sadece bir doğa alanı değil, aynı zamanda bölge insanının kültürel hafızasının bir parçası olduğunu söyledi.
“Sersem Yaylası, Sersem Yaylası, dedelerimizin çadır kurduğu, hayvanlarını otlattığı, çocuklarımızın koştuğu bir yerdir. Bu alanı kaybetmek, geçmişimizi kaybetmektir. Geçmişte yöre insanının yaşadığı, çadır kurup hayvan otlattığı alanların bu şekilde doğal halinin yok edilmesinin çok büyük duygusal patlamaya sebebiyet verdiği bu nedenle insanları infiala sevkettiğini söyledi.Bu alanı kaybetmek, geçmişimizi kaybetmektir. Biz burada ranta değil, doğaya sahip çıkıyoruz.”
“Devletimizin adaletine güveniyoruz”
Basın açıklaması, doğayı ve kamusal alanları koruma çağrısı ile sona erdi.
“Biz inanıyoruz ki devletimiz bu haksızlığa göz yummayacaktır. Her ne sebep adı altında olursa olsun, bu güzelliğin bir şahsa veya kuruma verilip yağmalanmasını istemiyoruz.
Bizim mücadelemiz siyaset üstü bir mücadeledir; topraklarımızın, doğamızın ve geleceğimizin mücadelesidir.”
Yoğun Katılım: Vatandaşlardan ‘Doğamıza Dokunmayın’ Çağrısı
Sersem Yaylası’ndaki açıklamaya çevre mahallelerden çok sayıda vatandaş katıldı. Katılımcılar, ellerinde “Sersem’e Dokunma”, “Mera Bizim Geleceğimizdir” ve “Dağlar Halkındır” yazılı dövizlerle alana destek verdi.
Son Söz
Sersem Yaylası’nda yaşanan gelişmeler, Kahramanmaraş’ta “doğal alanların korunması mı, turizm yatırımı mı?” tartışmasını yeniden alevlendirdi.
Bölge halkı ise tek bir talepte birleşiyor:
“Başkonuş’un yeşili, Sersem’in sessizliği rant uğruna kaybolmasın.”